YAZILARIM / FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ           KAPAT
Girl in a jacket

 

BİR FİLMİN ARDINDAN GELİŞEN DÜŞÜNCELER

Şafak Ağustoslu        Yazım_Tarihi:28.05.2009

 

Albert filminin sonunda, din dersi okullara gelmelidir diyor. Bence doğru.

Okulda din dersi olmalı. Çünkü bizim öğretmediğimiz birçok şeyi, çocuklarımız başka kaynaklardan(güvenilir olmayan) bulabiliyor.

Tıpkı ilköğretimde cinsel eğitim verilmesi gibi. Buda şart. Çünkü bu konuda o kadar tabu olarak görüp de öğrenmeyen, anne baba vardır ki, onlar çocuklarına ne verebilir. Bu eğitimler taraflı olmamalı, objektif olmalı. Çocuklarımızın beyninin yıkanması olarak algılanmamalı.

Lisedeki din hocamı saygıyla anıyorum. Bize güzel dinimizi sevdiren, güzelliklerini görmemizi sağlayan, aynı zamanda dinimizin akıl dini olduğunu, hoşgörüsünün fazlasıyla olduğunu, saçma sapan bir şekilde değiştirilemeyeceğini öğretti.
Yani kısacası, safsatalara inanmamamız konusunda güzel örneklerle besleyip, bu günlerdeki şarlatanlara, inanmamamızı sağlayan, Sayın Kemal Güzel öğretmenime, ne kadar teşekkür etsem azdır.

Herkes Müslüman değildir. Doğrudur.
Bu seçenekler, dinler arası çatışma yaşatabilir. Bu da doğrudur. Fakat herkese seçme hakkı verilebiliyorsa, o zaman dini derslerin zamanları ve öğretmenleri, gelen öğrencilerin özgürlüklerini kısıtlamayacak şekilde ayarlanabilir. Din dersi Müslümanlar için ortak verilebilir. Diğer dinlere mensup öğrenciler için serbest şekilde gerçekleşirse ve son ders yapılırsa, o zaman seçmeyen yabancı öğrenciler evlerine 1 saat evvel gider. Bu da kimseyi etkilemez. Fakat kalkıp da sınavlarda din sorularına yer verilirse bu da, yine özgürlükleri kısıtlar.
Birde bizim zamanımızda olmayan, fakat sonradan kirli amaçlar uğruna ortaya atılan mezhep ayrılığı var ki, bu da bir nevi özgürlük kısıtlama diye adlandırılabilir.
Fakat insanların bakış açılarını objektif olarak çözümleyen bir ders programıyla bunlarında önüne geçilebilir.
Bizler Türkiyede doğduğumuz için Hanefi olmuşuz. Diğer mezhep üyelerinden farkımız nedir. Mezhebimi ben bilerek seçmedim ki. Dinimi bilerek seçmediğim gibi.

Ben Amerikada doğsaydım, büyük bir ihtimalle Hıristiyan olacaktım.
Bundan dolayı, mezhep farklılıkları da insanlara anlatılırsa, dinimizde insanlara her yönüyle anlatılırsa, insanlar gidecekleri yolu kendileri seçerler.

Benim duyduğum olaylarda, gerçekten düşünen ve araştıran yabancılar, dinimizi tanımaya çalışıp, bu güzelliklerin farkına varıp, Müslüman oluyorlar.

 Bizler kendi dinimizi tanımadığımız için, birkaç kendini bilmezin arkasından gidip, onlar ne derse doğrudur diyoruz. Sonrada peşlerinden cihada gidiyoruz.

Bunlar hep cahilliğimizin eseridir.

Bu da objektif eğitimin önemini, bir kez daha vurguluyor.

Son bir hatırlatma.

1980 yıllarında lise gençliğimizi yaşıyorduk, inkılâp tarihi kitabımızda, faşizm, sosyalizm gibi kısaca xxizmler anlatılıyor. Bizler öğretmenimizi saygıyla anıyoruz. Tarih öğretmenim bana göre çok iyi biri, fakat o ne yapsın. Müfredat yasaklamış. Bütün sayfaları okumadan atladı. Buradan sorumlu değilsiniz dedi. 

Fakat bizi sorumlu tutan bazıları, kendilerine güzel gelen taraflarını alıp, bildirilere basar ve bunları okulun arkasında elimizde tutuştururdu.

Hangisini elinize alsanız,  o güzel gelirdi. Faşizm ile ilgili bildiri dağıtıldığında, Faşizm güzel şeymiş diye düşünürken, hemen ardından sosyalizm dağıtılır, bu daha da iyiymiş gibi kafalarımızda yorumlar yaptıran ve taraflı bakış açısına sahip olmamızı sağlayan gruplar.

Şayet bize hepsi objektif öğretilseydi, okulumuzda biz iyisini de kötüsünü de görüp kendimiz karar verebilirdik, hatalı olan kararlarımızı da zaman içerisinde tecrübeyle düzeltirdik. Beyinlerimiz yıkanmazdı. Maalesef birçok arkadaşı kandırıp, gruplarına aldılar. Hatta okulun üst katından, toplantı zamanı, toplantı alanına bildiri atan öğrenciler bile vardı.
İyi ki öğretmenlerimize güvenmişiz. Değerli öğretmenlerimiz hayatları pahasına bile olsa, okulun arka tarafına çıkarak, boykot yapan öğrencilerin bizi etkilemesine izin vermeyip, bizleri teker, teker, içeri davet ettiler.

Bu koruyucu tavırlarından dolayı kendilerine şükranlarımı sunuyorum.

Atatürkün öğretmenler hakkında değerli sözlerini yansıtan bir web sitesi:

http://www.eskimeyenkitaplar.com/mustafa-kemal-ataturkun-ogretmenler-ile-ilgili-25-sozu/