YAZILARIM / MEKTUP           KAPAT
MEKTUP

MEKTUP GÖNDERDİNİZ Mİ?

Şafak Ağustoslu        Yazım_Tarihi:22.10.2010

 

Neydi O eski günler ....  Herkes birbirine mektup gönderirdi.
O mektup, sadece yazanla, yazılan arasında bir köprüydü.
Şimdiki gençlik mesaj atıyor. Onu, ya başkalarından buluyor, ya da internetten buluyor.
Asla duygularını koymuyor. Yasak savar gibi, bir çok arkadaşına birden gönderiyor.
Teknolojiye asla karşı değilim. Ama o eski aşklar yaşanırken, mektuplarda katma değer vardı. İçine bir tek saç teli konulabiliyordu. Yâda dudaklarla mühürleniyordu.

O mektup, sadece yazıyı taşımıyordu, içerisindeki duyguları taşıyordu.

Şayet PTT mektubun, fiziksel ağırlığına bakmayıp, duygusal ağırlığına göre ücret alsaydı, bazı mektupların ücretlerini ödemeye güç yetmezdi.

Maalesef şu an elektronik posta kullanılıyor. Herkese yine aynı mesajlar atılıyor.
Yine duygudan yoksun dijital imzalar.

Artık eskisi gibi ev adresleri alınmıyor. Ayrılırken. "Cebini versene, yada e-mailini versene" deniliyor. 
Kimsenin aklına ev adresi gelmiyor bile.

Bir de eski yaşanan aşklar var.
Alınan çiçekler, defter arasında kurutuluyor ve ara sıra bakılıp anılar tazeleniyordu.
Maalesef bugünlerde, sanırım verilen sigaraların paketleri saklanıyordur. Çünkü erkeği kızı, bugün ne yapalım, hadi diskoya gidelim, hadi gezelim, ya yanında? 
birer sigara tüttürelim. Onun yanında birer bira içelim. Daha sonrada kendimizden geçelim.

Hâlbuki eskiden, taraflar birbirine açılmak için, ne duygularla boğuşurlardı.

Bazen söylemek istediklerini söyleyemezler, mektup gönderirlerdi.
İşte mektup bu denli önemliydi. 
Şimdi bayramlarda tebrik kartı bile gönderemiyoruz. Neden mi?
Ev adreslerini bilmiyoruz, elimizde cep no ve e-posta var.
Onlar da duygudan yoksun.

Mektuplar, "Canım anneciğim diye başlardı " yada "canım sevgilim." , "canım arkadaşım" işte bu giriş bile alan kişiye değişik bir haz verirdi.

Devamında ise, okudukça değişik duygulara sürükleyen sözler ve bunlar yazıldığında, yazarının sadece o kişi hakkında düşündükleri olduğundan, çok özeldi.

Siz hiç gördünüz mü bir mektup yazıp, bunu fotokopiyle çoğaltıp, tüm arkadaşlarına gönderen birini. 

O kadarda olmaz diyeceksiniz.
Doğru o kadarda olmaz.

Fakat elektronik postada maalesef oluyor. Bütün posta kutunuzdaki kişilere bir yazı yazıp, o yazıyı postalıyorsunuz.  

"Belki buna bile duygu katabilirsiniz. E-postanızı yazarken, mutlaka kişinin adına yazın ve sadece ona gönderin. O kendini özel hissedecektir."

TEKNOLOJİ SİZE HER ZAMAN YARDIMCIDIR. FAKAT SANAL ORTAM SİZİ SANALLAŞTIRMASIN.  BUNA İZİN VERMEYİN.

İnsanla, robot arasındaki, en büyük farkDUYGUDUR.
Robotlaşmayın.
Gün gelecek, düşünen robotlar olacak, hatta bizden daha hızlı düşünecekler. Fakat asla hissedemeyecekleri şeyler olacak.
İnsani duygular gibi.  

Son olarak murat evginin şarkısı ve sözleriyle noktalamak istiyorum.

Artık kimse, mektup yazmıyor mu?

Güller vardı, kimse kurutmuyor mu?

Sen yaz yinede, gül kokan ellerinle

Koy bir zarfa, dudaklarınla mühürle.

Ellerinin kokusu sinmiş, ah mektuplara

Saçının bir teli, kalmış hala yastığımda

Sana aldığım gülleri, kuruturdun başucunda

Bana bıraktın dünleri, kaldım eski zamanlarda

 

Artık kimse, mektup yazmıyor mu

Güller vardı, kimse kurutmuyor mu

Sen yaz, yinede gül kokan ellerinle

Koy bir, zarfa dudaklarınla mühürle…

 

Müziği dinlemek isterseniz : https://youtu.be/iwo0dQngSuo