YAZILARIM / Türk Bayrak, Atatürk           KAPAT
Bayrak, Atatürk

 

TÜRK BAYRAĞI VE ATATÜRK

ŞAFAK AĞUSTOSLU                       Yazım_Tarihi:13.03.2010

 

Bir şeyi, herkesin gözü önüne sererseniz ve bunu defalarca yaparsanız, bu sizin rutin işiniz olur ve etraftakilerde artık sizi, ciddiye almaz olurlar. Kötü bir şeyi karşı tarafın gözünün içine sokmak için uğraşırsanız, halkın nefretini kazanırsınız.

Bu sözler neden: Eskiden başörtüsü, bu kadar problem değildi. Ne zaman problem oldu. Dini düşüncede olanlar, bunları bayrak gibi sallayıp, kendi emellerine ulaşmak için kullandıklarında.
Annelerimiz, başörtüsüyle hastaneye gitmiyor muydu?
Resmi dairelere gitmiyorlar mıydı? Hatta bazı hemşireler rahatça başlarını kapatıp çalışıyorlardı, kimse de ses çıkarmıyordu. Ne zaman ki dikkat çekilmeye çalışıldı, o zaman kavga başladı.

Şimdi Bayrağımızda da oyunlar oynanıyor. Bayrağımızı eskiden bayramlarda yada önemli günlerde asardık ve bir anlam ifade ederdi.
Şimdi her yere, her zaman asıyoruz.  Neden astığımıza bile bakmıyoruz. Hatta dün akşam gördüm. Stor perde olarak bayrak yapmışlar. Devamlı perde olarak karşınızda bayrak olacak. İşte ilk ifademde de bunu dile getirdim. Şayet devamlı birilerinin gözüne sokmaya çalışırsanız, neden yaptığınızı bile düşünmeyeceklerdir. Artık rutin bir hale gelecek ve elinizdeki bayrakla birinin yanından geçtiğinizde, diğer kişi, yanınızdan geçtiğiniz kişiye şunu soracak, yanınızdan geçen adamı gördünüz mü? EVET cevabını alacaksınız.
Çok sempatik birine benziyordu, hatta gülümsedi bile diyebilir.

Peki, elinde bir şey var mıydı diye sorduğunuzda, bilemiyorum dikkat etmedim diyecektir. Hâlbuki elinde sopaya takılmış bir bayrak vardı. İşte olay budur. Bayrağımızı yerlere koymamamız lazım, her zaman göklerde dalgalandırmamız lazım, ama bir miting oluyor,
Türk bayrakları dağıtılıyor, miting sonrası kağıt bayraklar yerlerde, bu nasıl saygıdır.

Facebook profillerinizi neredeyse kırmızı bayrakla donatıyorsunuz. Ben ne mi yapıyorum, bütün bunları siliyorum.

Çünkü Benim anladığım bayrak anlayışı, her yere yapıştırılan bir obje değil, duygu sömürüsü yapılan bir obje değil, gerçek bayrak sevgisidir. Onu her zaman yükseklerde, layık olduğu yerlerde görmektir. Türk milleti, Bayrağını ve Atatürk’ünü duygu sömürüsü yapmak için kullanmasın.
Bunlar özel kalsın ki, herkes, Bayrak asıldığında bir şeyler olacak ya da olmuş desin. Yoksa şöyle demesin. Yine Türklükleri depreşti, saman alevi gibi geçer gider. Demesin.

"Şayet yapabiliyorsanız 70 milyon Türkiyede 50-55 milyon bayraklı insan yürüsün ama cumhuriyet yürüyüşünün sonunda, partililerin yorumu birkaç kişi çıkmış yürümüş demesin. Onların ellerindeki bayrağın, hiç bir hükmü yokmuş gibi davranmasın.. Kitleler, Atatürk’e şikayete gidiyor.

Atatürk’ün sözlerini anlamadıkları belli, şayet gençliğe hitabeyi anlamış olsalardı, anıtkabir yerine, yürünmesi gereken yere yürürlerdi. Çünkü muhtaç olduğu kudret, Türk milletinin damarlarında dolaşıyor. Hala saf kan olanlardan bahsediyorum. Atatürk bunları yıllar önce sezinlemiş ve bize bir şeyler söylemiş.
Şimdi onun naşından, kalkıp gelmesini, kurtarmasını bekliyorlar.

Atatürk'ü anlamış olsalardı. Bunu istemezlerdi, gerekeni sandıkta yaparlardı.